Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Ve İzlenmesi

---

Biyolojik çeşitlilik, tüm canlı organizmaların çeşitliliğini, ekosistem içindeki karşılıklı etkileşimlerini ve çevreyle olan ilişkilerini ifade eder. Ekolojik dengenin korunması ve sürdürülebilir çevre yönetimi için biyolojik çeşitliliğin izlenmesi ve korunması büyük önem taşımaktadır.

Türkiye, zengin ekolojik yapısı ile biyolojik çeşitlilik açısından özel bir konuma sahiptir.

• İklim çeşitliliği, jeolojik yapısı, farklı toprak ve su kaynakları gibi faktörler, Türkiye’yi flora ve fauna açısından büyük bir ekosistem zenginliğine sahip ülkelerden biri haline getirmiştir.
• Kuş göç yolları üzerinde bulunması ve buzul çağlarında birçok tür için sığınak görevi görmesi, Türkiye’nin endemik türler açısından büyük bir biyolojik rezerv alanı olmasını sağlamıştır.

Neden Biyolojik Çeşitliliğin Korunması Ve İzlenmesi Önemlidir?

• Doğal kaynakların hızla tükenmesi, çevre kirliliği ve habitat kayıpları biyolojik çeşitlilik üzerinde ciddi tehditler oluşturmaktadır.
• Artan çevresel riskler, ülkeleri biyolojik çeşitliliğin korunması ve izlenmesi konusunda uluslararası iş birliklerine yönlendirmektedir.
• Türkiye’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen biyolojik çeşitlilik izleme projelerinde saha araştırmaları ve bilimsel değerlendirmeler kritik öneme sahiptir.

Çınar’ın Biyolojik Çeşitlilik Alanındaki Uzmanlığı

Çınar Mühendislik Müşavirlik A.Ş., biyolojik çeşitliliğin korunması ve izlenmesi kapsamında uzman ekibiyle bilimsel araştırmalar yürütmekte, projeler geliştirmekte ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.

✅ Ekosistem değerlendirme ve biyoçeşitlilik izleme çalışmaları yürütüyoruz.
✅ Flora, fauna, sulak alanlar ve ekolojik koridorların korunması için stratejik çözümler üretiyoruz.
✅ Ulusal ve uluslararası çevre mevzuatına uygun bilimsel araştırmalar gerçekleştiriyoruz.
✅ Kamu kurumları ve özel sektör için biyolojik çeşitlilik ve ekosistem analizleri hazırlıyoruz.

Çınar olarak, Türkiye’nin doğal mirasını koruma misyonu ile hareket ediyor; biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilir yönetimi ve gelecek nesillere aktarılması için yenilikçi çözümler üretiyoruz.

Neden Biyoçeşitlilik?

Biyoçeşitlilik, sadece doğanın zenginliği değil; insan yaşamının, ekonominin ve sürdürülebilir kalkınmanın da temel dayanağıdır. Ekosistemlerin sağlıklı işleyişi, tarımsal üretim, temiz su kaynakları, iklim dengesi ve gıda güvenliği doğrudan biyolojik çeşitliliğe bağlıdır.

Ekolojik Denge: Her tür, ekosistemde bir denge unsuru olup zincirin kopması tüm sistemi etkiler.
Ekonomik Katkı: Tarım, ormancılık, balıkçılık ve turizm gibi birçok sektör biyoçeşitliliğe dayalıdır.
İklim Değişikliği ile Mücadele: Ormanlar, sulak alanlar ve deniz ekosistemleri karbon tutarak iklim değişikliğini sınırlar.
Sağlık ve Refah: Tıbbi bitkiler, doğal ilaç hammaddeleri ve sağlıklı yaşam alanları biyolojik çeşitlilikten beslenir.
Kültürel ve Doğal Miras: Biyoçeşitlilik, toplulukların kültürel kimliğinin ve yaşam tarzlarının ayrılmaz bir parçasıdır.

ÇED/ÇSED ve Biyoçeşitlilik İlişkisi Nedir?

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), planlanan projelerin çevre üzerindeki olası etkilerini öngörmek ve olumsuz etkileri en aza indirmek için uygulanan yasal bir süreçtir. Bu sürecin en önemli bileşenlerinden biri de biyolojik çeşitliliktir.

ÇED/ÇSED’de Biyoçeşitlilik Neden Kritik?

ÇED raporlarında, proje sahasında ve etki alanında yer alan flora, fauna, ekosistemler, sulak alanlar ve ekolojik koridorlar ayrıntılı biçimde incelenir.
Projenin, endemik türler, göç yolları ve hassas habitatlar üzerindeki etkileri değerlendirilir.
Bu etkilerin önlenmesi, azaltılması veya telafi edilmesi için gerekli önlemler planlanır.

ÇED Sürecine Biyoçeşitliliğin Stratejik Katkısı Nedir?

• Biyoçeşitlilik verileri, ÇED sürecinde proje yer seçimi ve teknoloji alternatiflerinin belirlenmesinde kritik rol oynar.
• Yatırımcı açısından, biyoçeşitliliğin dikkate alınması; hukuki riskleri azaltır, uluslararası finans kuruluşlarının beklentilerini karşılar ve toplumsal kabulü artırır.
• Doğa açısından ise, ekosistem hizmetlerinin korunmasını ve sürdürülebilir kalkınmayı güvence altına alır.

Özetle: ÇED ve biyoçeşitlilik birbirinden ayrılmaz süreçlerdir. ÇED, biyoçeşitliliğin korunmasını yatırım sürecinin merkezine yerleştirirken; biyoçeşitlilik çalışmaları da ÇED’in en somut ve bilimsel dayanaklarını oluşturur.