Çevresel Etki Değerlendirmesi
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), projelerin doğaya etkilerini analiz ederek sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlayan bilimsel ve mevzuata dayalı bir süreçtir.

“ÇED yatırımın anayasasıdır” derken kastettiğimiz, bir yatırımın nerede, nasıl, ne zaman ve hangi çevresel koşullarda yapılabileceğine dair tüm kuralların, risklerin ve sorumlulukların bu süreçte belirlenmesidir. Tıpkı bir anayasa gibi, ÇED de yatırımcının yalnızca bugününü değil, geleceğini de düzenler; hukuki çerçeve sunar, hak ve yükümlülükleri tanımlar ve çevrenin korunmasını güvence altına alır.

Bununla birlikte, ÇED aynı zamanda yatırımcının yol haritasıdır. ÇED yalnızca çevresel yükümlülükleri değil, yatırımın başlangıcından işletme sonuna kadar tüm adımlarını sistematikleştirir.
Yatırımcı açısından şu soruların tümüne yanıt verir:

  • Nerede yapılmalı?
  • Hangi çevresel riskler mevcut?
  • Hangi izinler gerekli?
  • Hangi kurumlarla iletişime geçilmeli?

Ayrıca, ÇED yatırımcının çevresel el kitabıdır. ÇED raporlarının içeriğinde yer alan etki analizleri, azaltıcı önlemler, izleme programları ve mevzuata uygunluk çerçevesi, birer uygulama kılavuzu niteliği taşır. Yatırımcı bu el kitabını izleyerek:

  • Hatalı uygulamalardan kaçınabilir,
  • Doğa temelli çözümler üretebilir,
  • Ulusal ve uluslararası standartlara uyum sağlayabilir.

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), projelerde sadece uygulama öncesi bir formalite değil; yer seçiminin kendisini yönlendiren, karar alma süreçlerinin en temel analiz zeminidir.

ÇED raporları aynı zamanda:

  • Kapsamlı bilgi kaynağıdır: Proje alanının mevcut çevresel durumu (hava, su, toprak, biyoçeşitlilik vb.), potansiyel etkiler ve alınacak önlemler konusunda derlenmiş bilgiler sunar.
  • Uygulama rehberi ve prosedürlerdir: Projeyi hayata geçirirken uyulması gereken standartlar, izleme programları ve acil durum planlarını içerir.
  • Referans dokümandır: Tasarımdan inşaata, işletmeden kapatmaya kadar tüm aşamalarda başvurulacak temel kaynaktır.
  • Sorumlulukların belirlendiği çerçevedir: Yatırımcının çevresel sorumluluklarını ve taahhüt ettiği önlemleri net biçimde ortaya koyar.
  • Sorun çözme ve önleme kılavuzudur: Atık yönetimi, emisyon, gürültü gibi çevresel sorunları öngörerek önleyici ve giderici tedbirler sunar.
  • Eğitim ve farkındalık aracıdır: Proje ekibini çevresel boyutlar konusunda bilgilendirir ve farkındalık kazandırır.

ÇED, sadece bugünü değil, yarını da düşünen bir kalkınma yaklaşımıdır.

ÇED, doğaya, topluma ve gelecek nesillere olan sorumluluğumuzu yerine getirmek için önemli bir ÇEVRE KORUMA aracıdır.

Türkiye’de Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği, ilk olarak 7 Şubat 1993 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu düzenleme ile birlikte, çevresel etkilerin proje bazında değerlendirilmesine ilişkin uygulamalar yasal bir dayanak kazanmış; yatırım kararlarının yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda çevresel boyutlarıyla da değerlendirilmesini sağlayan kurumsal bir yapı oluşturulmuştur.

1993 yılındaki ilk düzenlemeden bu yana, çevresel hassasiyetlerin artması, sektörel çeşitlilik, uluslararası yükümlülükler, toplumsal katılım beklentileri ve yargı kararları doğrultusunda, ÇED Yönetmeliği sırasıyla 1997, 2003, 2008, 2013, 2014 ve 2022 yıllarında yeniden yayımlanmış ve çeşitli revizyonlara tabi tutulmuştur.

Bu değişiklikler çoğunlukla aşağıdaki çok boyutlu etkenlerle şekillenmiştir:

  • Sektörel çeşitliliğin ve proje tiplerinin artması, teknik gelişmeler,
  • Avrupa Birliği müktesebatıyla uyum sağlama gerekliliği,
  • Yargı kararları (özellikle Danıştay iptalleri ve yürütmeyi durdurma kararları),
  • Uygulamada karşılaşılan teknik ve idari sorunlar,
  • İklim değişikliği ile mücadele ve sıfır atık çalışmaları,
  • Toplumun katılımına ilişkin beklentilerdeki artış ve sosyal duyarlılığın yükselmesi.

Zaman içerisinde çevresel değerlendirmenin kapsamı genişletilmiş; “Paydaş Katılım Planı”, “Kümülatif Etki Değerlendirmesi”, “Çevresel ve Sosyal Eylem Planı”, “Çevre İzleme Planı” gibi kavram ve uygulamalar ÇED sistemine dâhil edilmiştir. Bu süreç, ÇED’e giderek daha stratejik, sosyal ve paydaş odaklı bir yaklaşımın benimsetildiği bir zemin oluşturmuş; ÇED, yalnızca çevresel bir prosedür olmaktan çıkarak, sosyal, ekonomik ve etik boyutları içeren çok paydaşlı bir karar destek mekanizmasına dönüşmüştür.

Bu dönüşümün en kapsamlı ve sistematik adımı, 29 Temmuz 2022 tarihli ve 31907 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği ile atılmıştır. Yeni Yönetmelik, geçmişteki uygulama sorunlarını çözmeyi, Danıştay kararları ile oluşan hukuki boşlukları doldurmayı ve uluslararası çevresel değerlendirme sistemleriyle daha yüksek düzeyde uyum sağlamayı hedeflemektedir. Ayrıca, halk katılımı, sosyal etki yönetimi, proje türlerinin yeniden sınıflandırılması ve eşik değerlerin güncellenmesi gibi başlıklarda da önemli düzenlemeler içermektedir.

Bu yönleriyle 2022 Yönetmeliği, yalnızca bir güncelleme değil; Türkiye’nin çevresel karar alma sisteminde yeni bir eşik oluşturan bütüncül bir düzenleme niteliğindedir.

Neden ÇED?

Unutulmamalıdır ki, sağlam temellere dayanmayan hiçbir yatırım sürdürülebilir değildir. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci, bir yatırımın yalnızca çevreye değil; aynı zamanda yatırımcıya, topluma ve ülke ekonomisine güvence sağlayan en önemli planlama aracıdır.

1. Hukuki Güvence
ÇED, yatırımın hukuki çerçevesini netleştirir. İyi hazırlanmış bir ÇED raporu, olası davaların ve itirazların önüne geçerek yatırımcının karşılaşabileceği belirsizlikleri azaltır. Böylece yatırımın uzun vadeli hukuki güvencesi sağlanır.

2. Toplumsal Rıza ve Meşruiyet
ÇED süreci, yerel halkın, sivil toplumun ve kamu kurumlarının görüşlerinin alınmasına imkân tanır. Bu sayede yatırım, yalnızca teknik ve ekonomik açıdan değil; toplumsal kabul açısından da meşruiyet kazanır. Güven ilişkisi güçlenir, çatışmaların önüne geçilir.

3. Risklerin Azaltılması
ÇED, proje alanında karşılaşılabilecek çevresel riskleri önceden ortaya koyar. Hangi kaynakların etkileneceği, hangi önlemlerin alınacağı ve hangi izleme mekanizmalarının kurulacağı belirlenir. Böylece yatırımcı, maliyet sürprizlerinden korunur ve uzun vadeli risklerini minimize eder.

4. Stratejik Yol Haritası
ÇED yalnızca çevreyle ilgili bir prosedür değil, yatırımın yol haritasıdır. Nerede yapılacağı, hangi izinlerin alınacağı, hangi kurumlarla iletişime geçileceği ve hangi önlemlerin uygulanacağı bu süreçte netleşir. Bu yönüyle ÇED, yatırımın tüm yaşam döngüsünü sistematik hale getirir.

5. Çevresel Sürdürülebilirlik
ÇED, yalnızca bugünü değil, geleceği de gözetir. Doğal kaynakların korunması, biyoçeşitliliğin devamlılığı, iklim değişikliği ile mücadele ve toplum sağlığının güvence altına alınması açısından kritik bir mekanizmadır. ÇED sayesinde yatırım, çevresel sürdürülebilirlik vizyonuna uygun şekilde planlanır.

ÇED Süreci Nedir?

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), planlanan projelerin çevreye olası etkilerini bilimsel ve teknik yöntemlerle analiz eden; bu etkilerin önlenmesi veya en aza indirilmesi için gerekli tedbirleri ortaya koyan kapsamlı bir yönetim sürecidir. ÇED çalışmaları, proje alanı ve teknoloji alternatiflerinin değerlendirilmesinden, çevresel uygunluk analizlerine; projenin izlenmesi ve kontrolüne kadar tüm aşamaları kapsar.

Çınar’ın ÇED Alanındaki Yetkinliği

Çınar Mühendislik Müşavirlik A.Ş., 1997 yılından bu yana çevre mühendisliği, müşavirlik ve danışmanlık alanında faaliyet göstermekte olup, ÇED Birimi ile Türk Çevre Mevzuatı, Ekvator Prensipleri ve IFC–Dünya Bankası Kılavuzları doğrultusunda hizmet sunmaktadır.

  • Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporları
  • Proje Tanıtım Dosyası (PTD)
  • Sürdürülebilirlik Planı (Sıfır Atık Planı, Trafik Yönetim Planı, Sera Gazı Azaltım Planı
  • Çevresel ve Sosyal Yönetim Planı vb.).
  • Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi (KÇED)
  • ÇED İzleme ve Uygulama Süreçleri

Çınar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “Yeterlik Belgesi” ile ÇED süreçlerini yürütme yetkisine sahiptir. Bugüne kadar enerji, maden, ulaşım-kıyı, sanayi, atık-kimya, tarım-gıda, konut ve altyapı projeleri dâhil olmak üzere tüm sektörlerde yüzlerce ÇED ve izleme çalışmasını başarıyla tamamlamıştır.

ÇED Sürecinin İşleyişi

Çevresel Etki Değerlendirmesi Ek-I listesi kapsamındaki projeler için süreç akış şeması
Çevresel Etki Değerlendirmesi Ek-I projeleri için detaylı süreç akış şeması
ÇED Ek-2 listesi kapsamındaki projeler için Seçme Eleme Kriterleri sürecine ait akış şeması
ÇED Kriterleri Ek-II projeleri için süreç akış şeması
  • Ek-I listesinde (Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler) yer alan yatırımlar için doğrudan aşağıda belirtilen ÇED süreci işletilir.
  • Ek-II listesinde (Seçme–Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler) yer alan yatırımlar için aşağıda belirtilen ÇED süreci işletilir.

ÇED, Neden Çınar?

ÇED çalışmalarımız; çevre mühendisliği başta olmak üzere jeoloji, hidrojeoloji, biyoloji, sosyoloji, inşaat, ziraat, şehir planlama ve hukuk gibi farklı disiplinlerden uzmanlardan oluşan yaklaşık 150 kişilik deneyimli ekibimiz tarafından yürütülmektedir.

  • Bilimsel ve teknik analizlere dayalı güvenilir değerlendirmeler yapıyoruz.
  • Ulusal ve uluslararası standartlara tam uyum sağlıyoruz.
  • Paydaşlarla şeffaf iletişim kuruyor, çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda projeleri yönetiyoruz.

Çınar Mühendislik Müşavirlik A.Ş., 1997’den bu yana Türkiye’nin farklı sektörlerinde (enerji, maden, sanayi, atık, tarım, altyapı ve daha fazlası) yüzlerce ÇED çalışmasını başarıyla tamamlamıştır.

Bakanlık tarafından verilen Yeterlik Belgesi ile yasal güvenceye sahip, ulusal ve uluslararası standartlarla uyumlu, bilimsel doğruluk ve teknik yeterlilik esasına dayalı hizmet sunuyoruz.

Çınar olarak biz, ÇED süreçlerinde yalnızca yasal bir prosedürü yerine getirmiyoruz; aynı zamanda yatırımcıya hukuki güvence, toplumsal rıza ve sürdürülebilir başarı sağlayan stratejik bir çözüm ortağı oluyoruz.


Bu formu göndererek tarafımızdan e-posta yoluyla iletişim almayı kabul ediyor ve iletişim bilgilerinizin tarafımızca saklanacağını anlıyorsunuz.

Scroll to Top